Yakup’un Kanatları, sizi iç dünyanızda ve bazen de dış dünyada olan olaylara, olayların içindeki insanlara yaklaştırarak hayata daha başka bakmanıza vesile oluyor. Misli Baydoğan’ın eserindeki öyküleri ile sizi hayatın içinden olaylara götürüyor. Sülbiye Teyze ile islim damı yapmayı öğrenirken birde bakmışsınız kükürt serpmenin püf noktalarını öğrenmişsiniz ellerinize aldığınız kükürdü kayısılara serperken kükürt bulaşmış ellerinizi görüp irkiliyorsunuz. Yakup’un gözünden Yakup ile Büyükbabanın birbirlerine kalplerini açısını seyrederken Yakup’un kanatlarında gökyüzünde bulursunuz kendinizi. Rüyalarınızın bellek koridorlarında gezintiye çıkar ve iç hesaplaşmalarınızı yaparken yalnızlıkta gölge gibi sizinledir hep. Aybala Emine ile Annesi Ümran’ı, anne kızı birbirine kavuşturan Avukat Rezzan’ı acı hikâyeleriyle hüzünlü olayların tam içindesiniz birden.
Overlokçu ayağınıza geldi; halı, kilim, yolluk, paspaslarınız; beş dakikada yapılır, hemen teslim edilir diye anonsu son ses kapımızın önünden geçen overlokçulardan Tarık, Şakir ve Hızır İlyas’ın arabasında bulursunuz kendinizi; Tarık’ın derdi ile dertlenir içine düştüğü girdapta sizde yuvarlanırsınız Kevser ile imtihanına şahit olursunuz sonra. Seyyale’nin kötü kaderinde bulmuşken kendinizi, Polis İlyas’ın kredi kartı borçlarının hesabı sizi de kaygılandırırken o soğukta Rahime ile karşılaşması borcu morcu unutturur hülyalara daldırır.
Küçükesat’ta eski bir binanın birinci katında hüzünlenip maziye gidip yaşananlara şahit olursunuz siz de. İçkici koca Kadir ile çile çeken kadının arasında kavgaya gürültüye dâhil olursunuz. Mercan’ın sokaktaki maceralarına şahit olurken sokak köpeklerini severken bulursunuz kendinizi. Din dersi Hocası Besim Bey’in akraba cenazesi için bir haftalığına köye gitmesi ve vaktinden önce eve gelmesi ile evde yaşadıklarını oturup Besim Bey’in evindeki dağınık koltuktan seyredersiz sizde. Oğlu Semih ile garip arkadaşı İsmail’in, Besim Bey’de uyandırdıkları ilk intiba ile kafanız karışır, değişik duygular yaşarsınız acaba sorusu ile saçma sapan fikirler sizinde aklınızı bulandırır. Semih’in İsmail’i tanıtması ile Besim Bey gibi sizde oh çekersiniz. Başınız yere düşer demin düşündüğünüz her şey yüzünüzün kızarmasına neden olur utanırsınız kendinizden, sonrada sevinirsiniz Semih’in ince düşüncesine dua eder şükredersiniz böyle evlatlar var diye de.
Babasını çocuk yaşta kaybeden Halil’in anası ile birlikte hayatına uzanır ölü evlerinde açarsınız gözlerinizi. Ağlamalar inlemeler içinde Anasının dua edişini dinler Halit’in koşuşturmasına çabasına ortak olursunuz. Halit gibi insan sarrafı olursunuz sonra ölü evlerinde insanların hal ve hareketlerini göre göre… Bir kitap okurken o kitaptaki kahraman oluverirsiniz baştan sona sizi anlatan iç dünyanız, dış dünyanız aynı siz olan. Kendi hayatınızı elinizdeki kitaptan okumanın ürpertisini yaşarsınız. Annesi Babası ayrılmış bir çocuk olur yazları Ankara’ya anneannesinin yanına giden çocuk gibi arada kalmışlığı yaşarsınız saniye saniye. Muhammed Can’ın şehit oluşuna şahit olursunuz. Ayağına taş değse canı yanan Annesinin canı cananı Muhammet Can’ın hain kurşunlarla katledilişinde yanında olursunuz gözleriniz yaşarır yüreğiniz yanar kor olur. Küpeli Mestan’ın Hastane köşelerinde kendiyle hesaplaşmalarında sizde bir bakmışsınız kendi iç muhasebenizi yapıyorsunuz.
Ve sonunda yorulursunuz hayattan. Hayatlarına ucundan kıyısından ya da tam ortasından girdiğiniz insanların yaşadıklarınızı gördüğünüzde, oturur kendinizi sorgularsınız nerdeyim kimim diye, bunca yaşanmışlık arasında daha beter hayatlar var deyip oturup şükredersiniz Allah’a.
Yakup’un Kanatları ile Misli Baydoğan sizleri akıcı dili ve yaşadığımız hayatın içinden kişileri mükemmel tasvirleri ile o olayın geçtiği mekâna ışınlıyor sizi de kıyısından köşesinden bazen de aynı duygu yoğunluğu ile kahramanların arasına dâhil ediyor. Hızlı geçen hayatta bir mola verip düşünmek ve yaşadığımız dünyadaki olayları fark etmek adına yazılmış güzel bir eser. Siz de hayatın telaşesinden sıyrılıp bir soluk almak için Yakup’un Kanatlarında yolculuğa çıkın.
Misli BAYDOĞAN, Ötüken Neşriyat, 1.Baskı, Ankara, Haziran 2017, 168 Sayfa, ISBN:978-605-1556-19-2
Yazar: Fatih OĞHAN