Gittiler… A.Yağmur Tunalı, “Öyle yaşadılar, böyle gittiler” diyerek eserine başlarken kitabını bu cümle ile de özetliyor zaten. Girizgâhta kullandığı cümle o kadar çok manayı ve duyguyu içinde barındırıyor ki üstüne söz söylemek bile abes aslında.
Öyle yaşadılar, her biri dünyaya geldiği toprakların çocuğu olma idrakine varmış, aldıkları nefesin, içtikleri suyun, yedikleri ekmeğin hakkını fazlası ile vermiş, beslendikleri kaynağı da yaşadıkları coğrafyadan almanın, medeniyetlere medeniyet sunan kültür ırmaklarından kana kana içmiş ve hiç de bencilliğe kapılmayıp bu coğrafyadaki insanlara birer kutup yıldızı olmuş, adlarını bastıkları yerlere nakşede nakşede yaşamış âbide şahsiyetler.
Böyle gittiler, bu kısım ise kaçınılmaz son. Kimi için bir son, kimi için vuslat, kimi için de bir bilinmez, ama onların cephesinde gönül rahatlığı. Buna rağmen o kadar vermelerine rağmen yine de daha fazla verememenin ıstırabı, öte yandan o âbide şahsiyetlerin bu dünyadan göçerken yanlarında olma durumunda olmuş, her duygunun tarifine müsait hâlde kalan eserin sahibi A.Yağmur Tunalı.
Eserinde her biri kendi alanında nam salmış hatta bir çoğu alanının söz sahibi, alanı kendileri çizen olmuş büyük işlerin koskocaman yürekleri Tarık Buğra, Necip Fazıl Kısakürek, Samiha Ayverdi, Cemil Meriç, Arif Nihat Asya, Halide Nusret Zorlutuna, Prof.Dr. Tahsin Banguoğlu, Hafız Tahir Karagöz, İlhan Ayverdi, Müjgan Cumhur, İsmet Yayla, Ali Postallı, Münir Nurettin Selçuk, Ahmet Hatipoğlu, Mehmet Nuri Özşahin, Çinuçen Tanrıkorur, Erol Güngör, Bahtiyar Vahapzade, Turan Yazgan, Cengiz Aytmatov, Rauf Denktaş, Yılmaz Öztuna, Cengiz Dağcı, Leyla Elburuz, Servet Somuncuoğlu, Ali Özaydın gibi 26 dev isim…
Her birinin hayatına derinlemesine iniyor, her birinin yanı başında bizlere bu âbide şahsiyetlerin hiç bilmediğimiz yönlerini tanıtıyor. Her birinin Türk kültüründen aldıkları ve verdikleri ile nasıl âbideleştiklerini bizlere gösteriyor Tunalı Bey.
Bu âbide şahsiyetler ile o kısacık ömre büyük işler sığdırmışları bizlere bilmediklerimizle gösterirken kendi kültürümüzün de ne kadar muhteşem olduğunu bizlere hatırlatıyor, fark ettiriyor, bize bizi gösteriyor. Bizi biz yapan ne kadar çok güzel ve iyinin olduğunu gösterip bu tükenmişlik çağında ruhumuza hayat üflüyor, damarlarımıza heyecan, önümüze muazzam bir vizyon koyuyor. Hayatın heyulasında kaybolan nesli öz kaynaklarıyla buluşturarak büyük bir hizmet sunuyor. Her Türk ferdinin kendini, ceddini tanımasında bu hızlı geçen ömrün içinde hayatı yavaşlatıp bize nefes aldırıyor Gittiler.
İyi ki geldiler, dedirtiyor Gittiler aslında. Bu âbide şahsiyetlerin aramızdan gitmezden önce gelip bu dünyaya kattıkları o kadar güzel şeyi her sayfada bize tattırması çok özel bir hâl. Okuyucunun aklını başından alıyor ya da tam tersi aklını başına devşiriyor.
A.Yağmur Tunalı, eserin başından sonuna kadar hep kaygılı… Bu âbide şahsiyetleri yeni nesle tam olarak anlatamama kaygısı… Her biri ayrı ayrı ele alındığında bile ciltler çıkaracak şahsiyetleri bir eserde toplayıp bize ne kadar anlatabileceği hassasiyeti… Fazlası ile başarıyor yazar. Eser, okunup bitirildiğinde de okuyucuyu ruh ve gönül dünyasına tesir eden, yeniden can veren bu şahsiyetlerin atmosferini soluklamanın hazzında bırakıyor. Okuyucuya çok büyük insanların çok büyük duygularını paylaştırıyor. Okuyucuya yeni bir bakış açısı getiriyor ve yaşam için bir kılavuz ortaya koyuyor.
Okunması, anlanması, yaşanması için hayatımızı şekillendirecek bir mayanın adı oluyor Gittiler. İyi ki yazılmış ve iyi ki de okunmuş diyeceğiniz bir eser Gittiler.
A.Yağmur Tunalı, Panama Yayıncılık, Ekim 2016, 318 Sayfa, ISBN: 978 – 605 – 9371 – 41 – 4
Yazar: Fatih OĞHAN