ŞİİR YAZMA YOLUNDA BİR REHBER: ŞİİRİN DOĞASI
İnsan, konuşma yetisi sayesinde duygularını ifade etme konusunda en şanslı organizmadır. Ne var ki Bozkırın Bilgesi Cengiz Aytmatov’un da belirttiği üzere kelimeler duyguları aktarmada asla yeterli olmayacaktır. Buna rağmen hislere ket de vurulamaz. Bu yüzden insan kendini ifade etmek amacıyla yazılı-sözlü birçok yöntem geliştirmiştir ve ürünler ortaya koymuştur. Sanat ve edebiyatın alanına giren bu eserlerin, yaratılma süreci sancılı olurken kullanılma aşamasında göze, kulağa ve ruha haz verdikleri için çekilen sancıya değmektedir. İşte bu eserlerden şiir de herkes tarafından okunabilmekte fakat herkes tarafından yazılamamaktadır. Bu noktada devreye yazma yeteneği olan ehil kalemlerin yol göstericiliği girer. Şener Aksu da o ehil kişilerden biri olarak Şiirin Doğası adlı eseriyle duygularını şiirle ifade etmek isteyenlere mihmandarlık etmeye çalışıyor.
Yazar, bir akademisyen olarak ömrünü eğitimle birlikte şiire de adamış. Türkçe’nin Shakespeare’i olma tutkusuyla aynı zamanda hala bir öğrenci olarak tanımlıyor kendini. (s.136) Sonda söyleyeceğimizi başta söyleyelim: Kitabının ana düşüncesi, herkes şiir yazabilir! Peki bu nasıl olacak? 7 bölümden oluşan eserin 5. bölümü “Şiir Öğrenilebilir” başlığıyla sekiz adımda dize oluşturma tekniklerini konu alıyor. (s.66) Yazarın uğrak adını verdiği bu adımlarla ilgili olarak müsvedde çalışma örnekleri de kitapta bulunduğu için bahsedilen uğrakları okurken aynı zamanda bir kağıda bu teknikleri uygulayarak kendi şiirinizi meydana getirebilirsiniz. Herkes şiir yazabilirse neden birçokları yazamıyor, sorusuna ise Şener Aksu, “Çünkü kendi içlerine yönelmek yerine dışsal yaşıyorlar.” (s.24) yanıtını veriyor. Şiirden uzak duran kişilerin bile ölüm ve aşk gibi keskin durumlar karşısında nasıl da şiire yaklaştıklarını örnek göstererek fikrini destekliyor. Kitabın beşinci bölümünün şiir yazdırma çalışması/etkinliği olduğunu söylemiştik. İlk dört bölüm ise daha çok yazarın tecrübesi ışığındaki öznel görüşlerinden oluşuyor. “Şiir eleştirilebilir”, “şiir tanımlanabilir”, “şiirin doğası” anlaşılabilir, bunlardan bazıları… Benim en çok dikkatimi çeken ise “Şiirbilim kurulabilir”, fikri oldu. “Estetikle tanışıklığımdan anladım ki estetiğin birikimiyle şiir kendi doğasında anlaşılabilir, araştırılabilir, incelenebilir.” (s.37) diyen yazar sıra dışı bir biçimde estetiğin yöntemleriyle şiirin bilimsel incelenebileceğini savunuyor. Şu halde işin içinde estetik varsa resim ve mimari benzeri görsel-plastik sanatlarda da bu yöntem kullanılabilir mi?
Sanıyorum kitap okumanın -hele ki sıra dışı tezlere sahip kitap okumanın- en iyi yanı bu tarz sorularla insanı sürekli düşünmeye sevk etmesi ve farklı pencereler açmasıdır. Yoksa bildiklerimizi ezber kuvvetlendirme niyetine tekrarlatan şeylerin ne gibi bir faydası olabilir ki? Şener Aksu şiire pragmatik açıdan da yaklaşıyor ve -evet- “Şiirin Yararı” adlı bölümde şöyle diyor: “Dağlarca’nın şu dörtlüğünü söylediğimde, içimdeki karanlığın dağıldığını hissederim:
‘Söyle sevda içinde türkümüzü
Aç bemmbeyaz bir yelken
Neden herkes güzel olmaz,
Yaşamak bu kadar güzelken’
Sadece benim için değil, çevremdekilere bulaşan bir yaşam sevincine dönüşür bu söz.” (s.148)
Aksu’nun da belirttiği gibi mutlu olmak için bile şiirden yararlanılabilir. Ama onun en büyük yararı, insanın kendini ve çevresini anlamasını sağlamasıdır. Çünkü şiir içe yapılan bir yolculuktur. (s149) Bazıları bu yolculuğa çıkmaya yanaşmadığı için kendi kendilerine yabancı olarak dünya denen bu mezelletten geçip gidiyorlar. Şener Aksu, belki de böyle insanlara üzüldüğü için bu eseri yazma gereği duymuştur. Kocaeli Üniversitesi’nde çalıştığı yıllarda “Şiir Okulu” açacak kadar bu işi aşkla yapmakta olduğu anlaşılıyor. Öte yandan aynı üniversitede benim de Osmanlı Türkçesi hocam olan merhum Ergün Altun’un yazarın arkadaşı olduğunu, birbirlerine telefonda mani attıklarını tesadüfen bu eser sayesinde öğrenmiş oldum. (s.168)
2016 yılında bir bayram günü son yolculuğuna uğurladığımız Ergün Hocamın bu kitaptan bir dizesiyle bitirelim:
“…sesi kuş kanadıydı.”
Şener Aksu, Aydili Sanat Yayınları, 180 Sayfa, Nisan 2015, Ankara, ISBN: 9786054651474
Yazar: Okan BALKAN