- Nizâmülmülk Kimdir?
Nizâmülmülk, dönemine ve dönemin devlet adamlarına yön veren öncü isimlerden birisidir. Asıl adı Hasan b. Ali b. İshak olan Nizâmülmülk, 1018’de Horasan’ın Tus şehrine bağlı Nûkan kasabasında dünyaya gelmiştir. Annesini henüz bebekken kaybeden Nizamülmülk, babasının himayesinde büyümüştür. Babası Ali, kendisinin eğitimiyle bizzat ilgilenmiştir. Çok küçük yaşlardan itibaren Kur’an-ı Kerim öğrenmeye başlamıştır. Bunun yanında döneminin meşhur alimlerinden dersler almış, şiir ve hitabet konusunda kendisini geliştirmiştir. Bu dönemde aldığı eğitimler, kendisinin ilerleyen zamanlarda iyi bir devlet adamı olması yolunda atılan önemli adımlardan birisi olmuştur. “Nizâmülmülk’ün fikirleri devrinin şartları gereği aldığı tahsilin yanı sıra, çeşitli kademelerde görev yaparken edindiği tecrübeler ve dönemin tasavvurları ışığında teşekkül etmiştir.”[1]
Hem Selçuklu devletine hem de İslam dünyasının yararına olan icraatlarından ve başarılı bir devlet adamı olarak hizmet etmesinden ötürü Bağdat Abbasi Halifesi Kaim Biemrillah tarafından kendisine, Nizamülmülk (saltanatın düzeni), Kıvamüddevle (devletin direği) ve Razi Emirü’l Mü’minin lakapları verilmiştir.[2]
Nizâmülmülk devletin baş düşmanı olarak ilan edilen bir Bâtıni fedaisi tarafından hançerlenerek, Ekim 1092’de vefat etmiştir. Tüm bunların yanında Nizâmülmülk’ü bu derece önemli kılan ve günümüze kadar da adının gelmesini sağlayan önemli noktalardan birisi de yazmış olduğu Siyâsetnâme adlı eseri olmuştur. Bu bağlamda Siyâsetnâme’ye değinmek gerekliliği duymaktayız.
2. Siyâsetnâme
Siyâsetnâme, Arapça “siyaset” ve Farsça “nâme” kelimelerinin birleşiminden meydana gelmektedir. Genel anlamıyla devlet adamlarına siyaset hakkında bilgi vermek, yönetim konusunda tavsiyelerde bulunmak amacıyla yazılmış kitaplardır.[3]
Nizâmülmülk’ün yazmış olduğu Siyâsetnâme, Selçuklu tarihi açısından önemli bir kaynaktır. Eseri ilk olarak takdir eden W. Barthold olmuştur.[4] “Nizâmülmülk’ün yönetim konusundaki eseri ‘Siyâsetname’ alanında çok meşhur olup, İslâm dünyasında yaygın olan ‘Nasîhatü’l-Mülûk’ türünden eserlerdendir. İdarenin içinden gelen biri olarak dikkatli gözlemlemelerde bulunan, düşüncelerini yaşayarak ve tecrübe ederek geliştiren Nizâmülmülk, sadece teori ile yetinmemiş, düşüncelerinin uygulanabilir olup olmadığını da yaşayarak görmüştür.”[5] İbrahim Kafesoğlu, Nizâmülmülk’ün Siyasetnamesi’ne dair, genel hatlarını belirtecek minvalde, “Vezir eserinde daha ziyade zamanın inanış ve düşünüşüne uygun en iyi devlet nizamının nasıl olabileceğini ve muvaffak bir hükümdarın neler yapması lâzım geleceğini anlatmağa çalışmakta, eski hükümdarların taklide değer icraatından veya makbul olmayan hareketlerinden örnekler vererek bu noktalar üzerine Sultan Melikşah’ın dikkatini çekmeğe gayret etmektedir”[6] açıklamasında bulunmuştur.
Eserin yazılışı konusuna gelince, Sultan Melikşah tarafından düzenlenen bir yarışma neticesinde ortaya çıkmıştır. Nizâmülmülk’ün, Siyâsetnâme’nin başlangıç faslında belirttiği üzere Sultan Melikşah, şu şekilde bir açıklama yapmış ve yazılacak eserin genel çizgisini belirlemiştir: “Her biriniz memleketimiz hakkında düşününüz ve zamanımızda iyi olmayanın ne olduğuna, Dergâh, Divan ve Bergahımızda o şartları yerine getirmeyenlere veya bizden gizlenmiş olana, bizden önceki padişahların şartlarını yerine getirdikleri, tedbir (tedârik) almadığımız hangi devlet işleri bulunduğuna bakınız. Selçuklu sultanları ve başkaları devrinden geçmiş meliklerin her ne kanun ve âdetleri varsa, onlar üzerinde düşününüz, açık bir şekilde yazınız ve bize arz ediniz ki, biz onlar üzerinde düşünelim; bundan sonra din ve dünya işlerimizin gereğince yürümesi için emir verelim; gerçekleştirilmesi gerekeni, gerçekleştirelim ve her devlet işi kendi prensibine göre yürüsün; yüce Allah’ın emirlerine uyalım; (öteki dünyada) cezalandırılmamamız için hayırdan, şerden olup bitmiş olanı bilelim; zira yüce Allah dünyayı ve dünya saltanatını (mülk) bize ihsan etti, bize nimetleri tamam eyledi; düşmanlarımızı kahretti. Bundan sonra memleketimizde hiçbir şey noksan veya bozuk veya yüce Allah’ın emir ve şeriatının aksine olmamalı ve yürütülmemelidir.”[7] Sultan Melikşah’ın da sözlerinden Siyâsetnâme’nin genel yapısını ve içeriğini anlayabilmekteyiz. Bu sayede Nizâmülmülk yol göstermek maksadıyla eserini kaleme almıştır.
Eser, 51 fasıldan meydana gelmektedir. Her fasılda bir olay ele alınır ve her faslın içerisinde bu olaylara misal olması amacıyla bir hikâye anlatılmaktadır. Anlatılan hikâyelerde önemli bir şahsiyete rastlanabilmektedir. Eserde yer alan fasılların genel itibari ile başlıklarını belirtecek olursak; “Padişahın ve Meliklerin, Yüce Allah’ın (verdiği) Nimetin Kadrini Bilmelerine Dair”, “Zamanın Padişahının Davalara Bakmasına Dair”, “Casuslar Gönderilmesine, Mülkün İyiliği ve Raiyyet İşleri İçin Tedbirler Alınmasına Dair”, “Elçiler Gönderilmesine ve İşlerinin Düzenlenmesine Dair”, “Zulme Uğrayanlara Cevap Verilmesine, İşlerinin Görülmesine ve Onlara Adalet Dağıtılmasına Dair” şeklinde başlıklar yer almaktadır. Verilen başlıklardan da anlaşılacağı üzere, ideal bir devlet düzeni içerisinde hükümdarın yerine getirmesi gereken vazifeler kaleme alınmıştır. Yine eserde Türk âdetlerine ve geleneklerine dair de bilgiler verilmektedir. Bunun yanında vermiş olduğumuz başlıklara istinaden, Siyâsetname’de bahsi geçen birkaç hikâyeye yer vermeyi eserin içeriğinin daha açık bir şekilde anlaşılması adına elzem görmekteyiz. Bu bağlamda eserin içerisinde bulunan fasıla, hikâyelere ve hadislere dair örnek vereceğiz.
II. Fasıl
Padişahın ve Meliklerin, Yüce Allah’ın (Verdiği) Nimetin Kadrini Bilmelerine Dair
“Yüce Allah’ın nimetinin kadrini bilmek, padişahın O’nun rızasını gözetmesidir. Yüce Allah’ın rızası ise, halka yapılan ihsan, onlar arasında yayılan adalet ile elde edilir. Halkın iyilik için yaptığı dua daim olunca, o (mülk) pâydâr olur ve her gün genişler. O mülk, kendisinin devletinden ve zamanından nimetlenir; bu dünyada iyi ad sahibi olur, öteki dünyada kurtuluş bulur; (öteki dünyada vereceği) hesap daha kolay olur. Zira, ‘Mülk küfürle devam eder, zulümle devam etmez’; meğer ki cehennemde’nin mânası budur. En iyisini Allah bilir.”
Hikâye
“Haberlerde şöyle nakledilir: Yusuf Peygamber dünyadan göçünce, onu, Yakub ve İbrahim’in türbesine koymak, babalarının yanına defnetmek için getirdiler. Cebrâil gelerek, ‘Onu olduğu yerde muhafaza ediniz; zira, babalarının yanında onun yeri yoktur. İdare ettiği devletin sual ve cevabını kıyamette vermesi lazımdır’ dedi. Yusuf Peygamber’in durumu böyle olunca, bak, başkalarının işi nasıl olur ve ne cevap verirler?”
Haber (Hadis)
“Peygamberimizden nakledilir: Dünyada Allah’ın kulları üzerinde kuvveti ve fermanı olan kimselerden her biri kıyamet gününde elleri bağlı olarak getirilir. O’nun adaleti ellerini bağladı, aynı adalet onun elini çözer ve cennete eriştirir. Eğer zulüm yapılmışsa, aynı zulüm onun ellerini bağlar, cehenneme atılıncaya kadar götürür.”[8]
Görüldüğü üzere Nizâmülmülk, Siyâsetname’de bir hükümdarda bulunması gereken özelliklere değinmiştir. Örnek olarak verdiğimiz fasılda ise bir hükümdarın adaletli olması gerektiğini; bir hükümdarın iyi veya kötü olmasına karşılık neler ile ödüllendirilip, neler ile cezalandırılacağını bildirmiştir. Bunun yanında hükümdarın iyi işler üzerine yönelmesi, adaletli olması, halkının her türlü ihtiyacını gözetmesinin gerekliliği hadisler ve örnek hikâyelerle desteklenmiştir.
Sonuç olarak, yazıldığı zaman diliminden günümüze kadar taşınabilen Siyâsetname adlı bu eser, Türk tarihinin incelenmesi, anlaşılması ve bütünlüğünün sağlanabilmesi açısından önem arz etmektedir. Yine bu eser, Orta Çağ Türk tarihinin günümüze yansıyan etkilerini de bizlere gösterebilmektedir. Bu bağlamda okunması ve değerlendirilmesi gerekmektedir.
Nizâmü’l-mülk (Hazırlayan: Mehmet Altay Köymen), Ankara, Türk Tarih Kurumu Yayınları, 2016, 225 sayfa, ISBN: 978-975-16-0881-9.
Yazar: Nur Sena Satıl
[1] Ahmet Ocak, “Nizâmülmülk ‘ün Dini ve Fikri Hayatı”, USAD, Sayı: 8, Konya, 2018 (Bahar), ss. 34.
[2] Abdülkerim Özaydın, “Nizâmülmülk”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Ankara, TDV Yayınları, C: 33, ss. 194.
[3] Hasan Hüseyin Adalıoğlu, “Siyasetname”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Ankara, TDV Yayınları, C: 37, ss. 304.
[4] Nizamülmülk, a.g.e., (Eserin Önsöz kısmında yer almaktadır.)
[5] Ocak, a.g.e., ss. 45.
[6] İbrahim Kafesoğlu, “Büyük Selçuklu Veziri Nizâmülmülk’ün Eseri, Siyâsetname ve Türkçe Tercümesi”, Türkiyat Mecmuası, C: 12, 1955, ss. 232.
[7] Nizâmülmülk, a.g.e., ss. 1.
[8] Nizamülmülk, a.g.e., ss. 10.