Konuralp Ercilasun – Türk Devrimi ve Atatürk

Mustafa Kemal Atatürk, Osmanlı Devleti’nin tarih sahnesinden silinmeye başladığı bir dönemde güçlü bir lider figürü olarak kendini kanıtlamış ve yeni Türk devletinin küllerinden doğuşuna öncülük etmişti. I. Dünya Savaşı’nın en çetin yıllarında, başta Çanakkale olmak üzere Kafkas ve Suriye-Filistin Cephelerinde de bulunmuştu. Bir Osmanlı paşası olarak büyük bir devletin nerelerde, hangi yanlışlar yaptığını, bire bir görerek fark edebilme olanağı buldu. Büyük Savaş bittiğinde ise Osmanlı perişan bir vaziyetteydi. Bu vaziyetin son bulması ve millî bir devletin kurulması gerekiyordu. O, 19 Mayıs 1919’da ise tarihin makus talihini değiştirmek üzere Samsun’a çıktığında Anadolu’da yeni bir örgütlenme başlatarak, emperyalizme karşı savaşmış ve bugün de üzerinde yaşadığımız Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur.

Cumhuriyetimiz, başta çeşitli hak ve özgürlükleri kazandırmasının yanı sıra modernizasyon çabasının da başarılı bir ürünüdür. Tarihsel bir çerçeve çizecek olursak, Sultan III. Selim devrinden II. Mahmud’a ve akabinde gelen devlet adamlarının iyi kötü elde ettikleri Batılılaşma/Modernleşme faaliyetlerinin net ve belirli devrimlerle taçlandığı dönemdir Cumhuriyet…

Bu kapsamda Cumhuriyet’i anlamak, idrak edebilmek ve bunu geniş halk kitlelerine doğru, akıcı, kapsamlı, bilimsel (hamasete kaçmadan) bir şekilde aktarabilmek de Türk tarihçilerinin görevidir. Tarihsel halkaları birbirinden kopuk ve eksik okursak, Hunlardan günümüze devam eden akışı kaçırmamız olasıdır. Bunun için defaatle ifade ettiğimiz üzere tarihimizin bütünlüğü çerçevesinde Cumhuriyet, bizimdir. Tıpkı Osmanlı, Selçuklu tecrübelerinde olduğu gibi…

Bu bilinçle yapılan tarih okumalarının arasında Ötüken Neşriyat etiketiyle okuyucuyla buluşan Türk Devrimi ve Atatürk isimli eser, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Konuralp Ercilasun’un kaleminden çıktı.

Çalışmalarını daha çok Doğu Türkistan, Çin ve Doğu Asya üzerine yoğunlaştıran Konuralp Ercilasun Hoca, kendisine kitabın hikayesini sorduğumda şöyle bir açıklama yaptı:

“Her şey şapkadan çıktı. Ben uzun zamandır Şapka Kanunu’nun yanlış anlaşıldığı kanaatindeydim. Daha doğrusu Şapka Kanunu’nda dikkat edilmeyen bir detay görmüştüm. Bu detayın işlenmesi gerektiğini düşündüm. Bunu bir yazıyla işleyeyim dedim. Sonra bunu hemen yazıya işlemedim. Dimağımda gezindi durdu. Dimağımda gezinince ister istemez gördüğüm başka şeyler de sana çağrışımlar yaptırıyor. Zamanla böyle başka devrimler çağrıştırdı. O zaman dedim ki yalnızca şapka devrimini anlatmak eksik olacak, dedim. Birçok başka devrim var şapka devrimiyle. O birçok devrim ile ele almak lazım, dedim. Birçok devrim ile ele alacağım sırada o zaman dedim ben niye bunu birçok yönü ile ele alayım, bütün devrimleri anlatayım, dedim. Kitap planı böyle ortaya çıktı.”[1]

Son zamanlarda Türk tarihinin tasnifi üzerine bir kitabı ile genel Türk camiasını üzerinde düşündüren çalışmasıyla tanıdığımız Ercilasun, Türk tarihçiliğinde metodolojik olarak bazı şeylerin yeniden düşünülmesine de vesile oldu. Kitabın ortaya çıkış hikayesini yine, katıldığı başka bir toplantıda aktaran Ercilasun şu ifadeleri kullandı:

“Ben bir genel Türk tarihçisiyim. Eski tarih ile uğraşıyorum. Genel Türk tarihçisi olarak ben kendime bir plan yaptım. Adım adım kitapları önümüzdeki yıllara dönük olarak hangi konuları ele alacağım gibi bir planım var. Malum, tarihçi olduğum için de kronolojiden pek kopamıyoruz. Hunlarla başladım. 2019’da Asya Hunları kitabım çıktı. Amacım Hunları yazmak, sonra IV-V. yüzyılı yazmak, VIII-XII. yüzyılı yazmak ve adım adım Türk tarihinde ilerleyerek en sonunda da Atatürk kitabı ile bitirmekti. Konuyu Hakan Bey (Paksoy) ile paylaştığım zaman dedi ki: Atatürk’ü öne al. Şu anda ihtiyaç var.”[2]

Devamını YouTube üzerinden izleyebileceğiniz bu toplantıda, Ercilasun’un bütün bir Türk tarihini yazma teşebbüsü, tarihçi beni ve tarih okuyucularını heyecanlandırmakla beraber, Türk milliyetçilerinin Atatürk ve Cumhuriyet hassasiyetinin ne denli yüksek olduğunu göstermektedir.

Kitaptaki bazı başlıklar arasında,  “23 Nisan 1920 Savaş Yıllarında Hukukun Üstünlüğü”, “1 Kasım 1922 Hanedan Hakimiyetinden Halk Hakimiyetine: Saltanatın Kaldırılması”, “29 Ekim 1923 Yaşasın Türk Cumhuriyeti!”, “3 Mart 1924 Din Siyaseti”, “Siyaset Orduyu Bozar” yer alıyor. İsimleri çarpıcı olan başlıklar okuyucu adına kitabı ilgi çekici kılarken, bazı bilindik olayların ince detayları da kitap içerisinde kendini göstermiyor değil.[3]

Ercilasun, genel Türk tarihçisi olması hasebiyle yine farklı ve ama bir o kadar önemli bir noktaya değinerek, bir inkılabın aslında pek çok ilkeyle ilişkili olarak okunması gerektiğini okuyucuya aktarıyor. Bunu yaparken, Türk devrimlerini bilenin de bilmeyenin de, arka planını biraz daha genişçe, etraflıca düşünmesi gerektiğini okuyucuya düşündürüyor. Günümüzde belli başlı milliyetçi çevrelerin üzerinde sıkça durduğu “Ceditçilik” fikrinin de devrimin beslendiği kaynaklardan biri olduğunu söylemek mümkündür. Türk Devrimi’nin kurucu kadrolarının bir kısmının Rusya Türkleri olduğunu aktarmak, Atatürk’ün, fikirlerindeki ileriyi yakalayan Türklerden de istifade ettiğini göstermesi bakımından önemlidir. Türk dünyasının çeşitli bölgelerinden gelen Sadri Maksudi Arsal, İsmail Gaspıralı, Yusuf Akçura, Ahmet Ağaoğlu gibi modernleşme mefhumuna değer veren Türk aydınlarının devrimlerdeki payını göz ardı etmemek de ancak bir Türk milliyetçisinin görebileceği hususlar arasındadır.

Ercilasun, Türk Devrimi’nde, genel okuyucunun bildiği zannedilen konuları tekrar inceleyerek yapbozu bütünlüyor. Kitapta devrimler birbirini tamamlayan, zincirin birer halkası halinde anlatılıyor ve okuyucunun kafasındaki bütün parçalar böylece tamamlanıyor.


[1] Prof. Dr. Konuralp Ercilasun ile 30 Ekim 2022 tarihinde yapılan görüşmeden.

[2] https://www.youtube.com/watch?v=xG987zjlb7I&t=478s (Erişim Tarihi: 21.05.2023)

[3] Kitaptaki temel olgulardan birinin “standardizasyon” olduğunu ifade ettiğimde Konuralp Hoca’nın, “Güzel yakalamışsın.” demesi, kavramın ne denli önemli olduğuna bir işarettir. Prof. Dr. Konuralp Ercilasun ile 30 Ekim 2022 tarihinde yapılan görüşmeden.

Konuralp Ercilasun, Ötüken Neşriyat, 1. Basım, 255 Sayfa, ISBN: 9786254082948

Yazar: Necdet Cura

0 0 kere oylandı
İçeriği Değerlendir